Toprak EN

Bugünden Geleceğe

Bugünden Geleceğe
Geri Dön
28 Mart 2024 Perşembe

Bugünden Geleceğe

Tarımın insan topluluklarının geleceğiyle eş anlamlı olduğunun bilinciyle hareket ederek sürdürülebilir pratikleri geliştirmek ve kalıcılaştırmak üzere atılan adımlar…

Tarımın geleceği, insan topluluklarının geleceği demektir. Bu nedenle tarımın sürdürülebilir geleceğinin önündeki zorlukları aşmak hem bugün hem de gelecekte canlı yaşamının varlığını sürdürebilmesinin öncelikli koşuludur. Peki, söz konusu zorluklar nelerdir? Pek çoğumuzun tahmin edeceği üzere iklim değişikliği bunların başında geliyor. Hava sıcaklıkları, yağış rejimleri ve mevsimler üzerinde önemli etkilerde bulunan iklim değişikliği, tarımsal üretimi olumsuz etkilerken artan hava kirliliği, bitkilerin gelişim hızını azaltıyor ve verimi düşüren hastalıklara kapı aralıyor. Bununla birlikte, iklim değişikliğinin tetiklediği orman yangınları tarım arazilerine ve ormanlık alanlara hasar veriyor. Özellikle kıyı şeritlerinde su seviyesinde gözlenen artış, toprak dokusunda aşınmaya sebep oluyor. Tüm bunlar, tarımın geleceğini tehdit ederek insan topluluklarının günümüzde ve gelecekte sağlıklı gıdalara erişiminin önüne set çeken unsurlar olarak öne çıkıyor. Sıraladığımız tehditleri ortadan kaldırmak, tarıma sürdürülebilir bir nitelik kazandırmak, gelecek kuşakların nitelikli gıda kaynaklarına sahip olmalarını sağlamak üzere dünya ölçeğinde ve Türkiye’de atılan adımları gelin birlikte inceleyelim.

İklim akıllı tarım

İklim değişikliği tarımsal üretkenliği oldukça etkiliyor. Tam da bu nedenle, bahsettiğimiz olumsuz etkilerle başa çıkabilecek stratejilere sahip tarım sistemlerinin geliştirilmesi gıdanın geleceği adına oldukça büyük bir önem taşıyor. Bunlardan biri olan iklim akıllı tarım uygulamaları, iklim değişikliğinin etkilerine karşı güçlendirilen tarım altyapılarının, gıda güvenliğini ve erişilebilirliğini sağlamak üzere artırılan tarımsal üretkenliğin ve tarımsal faaliyetlerin neden olduğu kirleticilerin miktarını azaltmak üzere geliştirilen teknikleri kapsıyor. 

Oldukça geniş bir kapsama sahip iklim akıllı tarım uygulamalarının başında toprakların korunmasını amaçlayan stratejiler geliyor. Biyoçeşitliliği artırmak üzere geliştirilen bu stratejilerle çorak arazilerin canlandırılması amaçlanıyor. Bir diğer uygulama ise ekilen ürünlerin çeşitliliğini artırmak. Toprağı besin ögeleri bakımından zenginleştiren bu uygulamaya iklim dirençli ürünlerin ekimi eşlik ediyor. Böylelikle üretilen mahsul miktarında kritik bir azalma gerçekleşmesinin önüne geçilebiliyor. Tarımsal ormancılık da iklim akıllı tarım uygulamalarının kapsamında yer alıyor. Etkili bir sürdürülebilir tarım sistemi olarak nitelenen tarımsal ormancılıkta tarım arazileriyle ağaçların birlikteliği esastır. Söz konusu yan yanalık ekonomik gelişime katkı sunarken daha dirençli ekosistemlerin inşa edilmesini de sağlıyor. 

Kapalı dikey tarım

Tarımın geleceğinin günümüzdeki örneklerinden biri olarak nitelendirilen bu modelde üretim, dikey olarak yerleştirilen tabakalarda gerçekleştiriliyor. Üretim alanının hakim tarım pratiklerinden farklı olarak dikey şekilde tasarlanması daha dar bir alanda daha fazla üretim yapabilmeyi sağlıyor. Kapalı dikey tarım pratiğinde ısı, ışık, sulama gibi, üretim sürecini hayati şekilde belirleyen faktörler, kontrol edilebildiğinden normal şartlarda tarımsal üretim için uygun olmayan alanlarda da gıda üretmek mümkün hale geliyor. Aynı zamanda atıl kalmış yerleşim yerleri, eski fabrika alanları, mağaralar gibi alanlarda kapalı dikey tarım uygulamaları kolaylıkla yapılabiliyor. 

Kapalı dikey tarım uygulamalarıyla, geleneksel tarıma kıyasla su kullanımı yüzde 98, arazi kullanımı ise yüzde 99 oranında azaltılabiliyor. Bu sayede doğal kaynakların israfının önüne geçilirken dünya nüfusunun önemli bir bölümünün ikamet ettiği kentlerde tarımsal üretim yapabilme imkanı doğuyor. Kapalı dikey tarımın sunduğu avantajlardan bir diğeri, iklime bağlı unsurların üretim etkinliği üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmasıdır. Kontrol altında gerçekleştirilen üretimle; sel, yangın, bitki hastalıkları gibi pek çok faktörün üretim miktarını azaltması engellenebiliyor. Kapalı dikey tarımla birlikte tarım ürünleri kırsal alanlardan kente taşınırken açığa çıkan kirleticilerin miktarı da önemli ölçüde azalıyor. Böylece kentli nüfus, yarattığı çevresel etki daha düşük olan, daha taze gıdalara ulaşabiliyor. Üretimin her aşamada gözlenebilmesi, herhangi bir zararlı maddenin gıda zincirine dahil olmasını engelleyerek gıda sağlığı ve güvenliğini de artırmaya yardımcı oluyor. Bunların yanı sıra, kapalı dikey tarım pratiğinin yapay zeka teknolojileriyle uyumlulaştırıldığı pek çok örnek bulunuyor. Dikey tabakaların arasına yerleştirilen alıcı ve kameralarla üretilen ürünlerin ihtiyaçları tespit edilerek gerekli müdahalelerin zamanında yapılması sağlanıyor. Karar alma süreçlerinin verilere dayalı bir şekilde gerçekleştirilmesi daha etkili sonuçlar alınmasını sağlayarak verimliliği artırıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM İÇİN İGSAŞ

Tarımın sürdürülebilirliğini etkinliklerinin odağına yerleştiren İGSAŞ, bu doğrultuda attığı adımlar ve geliştirdiği stratejilerle Türkiye’de önemli çalışmalara öncülük ediyor. Bu kapsamda “Toprağıma Minnettarım” mottosuyla köylere ziyaretler gerçekleştirerek çiftçileri uzman isimlerle buluşturan İGSAŞ, sürdürülebilir tarım pratiklerine yönelik farkındalığı artırmayı amaçlıyor. 

Yenilikçi tarım teknolojileri alanında da dikkat çekici hamlelerde bulunan şirket, İstanbul İl Tarım Müdürlüğü’yle İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi projesine dahil oldu. Kağıthane’de -30 metre derinlikte bulunan, dünyanın en derin ikinci kapalı dikey tarım alanı olan bu merkez çiftçi ve yatırımcılara model sunmak açısından da önem taşıyor. İGSAŞ, kentlerin gıda ihtiyacını karşılamak üzere sürdürülen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yürütücülüğünü üstlenerek bu alandaki bilgi üretimine katkı sunmak için gerekli adımları atıyor. 

İGSAŞ AR-GE Merkezi’nde Akıllı Tarım Projesi kapsamında yürütülen çalışmalarda ise teknolojik hava ve yer araçları olmak üzere, tarıma hizmet için prototip cihazlar geliştiriliyor. Cemre adlı hava aracı ve Toygar adlı tarla robotuyla Türkiye’de tarımın teknolojik dönüşümüne ilişkin önemli gelişmelere öncülük eden İGSAŞ, bitkilerin gelişimini kameralar aracılığıyla takip ederek elde edilen verileri yapay zeka teknolojisine başvurarak inceliyor. Patent başvuruları yapılan bu cihazlara dair akademik makaleler yayınlanıyor. Yapay zeka uygulama çalışmaları ise devam ediyor.

İGSAŞ’ın hem sanayi için hem tarım için iklim odaklı yeşil dönüşüm proje çalışmaları da mevcut. Şirket, enerji kaynağı olarak yenilenebilir enerji yatırımlarını sürdürüyor ve bu projeleri İGSAŞ AR-GE Merkezi üzerinden yürütüyor.